Cantona

"Kariyerimde en zevk aldığım an bir gol anı değildi. Evet , bir pastı." (Eric Cantona)

10 Haziran 2013 Pazartesi

Beşiktaş'ın 1. sayfalara ihtiyacı var mı?

Kenan Başaran / İNÖNÜ Stadı’na ilk kazma vuruldu ancak bu ‘sembolik’ bir vuruş oldu. İhale yapılana kadar kulüp, yıkım faaliyeti yürütemeyecek. Bu sembolik yıkımın olup olmayacağı bile günlerce belirsizliğini korudu. Başkan Fikret Orman, bu konuda yanlış yönlendirmeler yapıldığını söyledi. Oysaki haberlerin kaynağı Gençlik ve Spor Bakanlığı’ydı. Yıkımın olduğu günün sabahında bile Bakan Suat Kılıç, kendilerinden izin alınması gerektiğini belirten bir tweet attı. Hasılı kimsenin suyu bulandırdığı falan yok. Bakanlık bu yıkımın olamayacağını söylediğinde Orman, çıkıp yıkımın ne şekilde olacağını açıklasaydı sorun olmazdı. Bugün bile İnönü’deki süreç çok net değil. Tamam mevzunun seçim malzemesi yapılmaması gerekir ancak bu da kamuoyuna bilgi vermemek anlamına gelmemeli. Madem bu yönetimlerüstü bir durum Orman’ın da çıkıp bu stada ilk harcın ne zaman konulacağından hangi modelle yapılacağına kadar, herkesi aydınlatması lazım. ADALI’NIN SEÇİM STRATEJİSİ YANLIŞ Gelelim seçime... Orman’ın karşısında iki kişi ama tek aday var! Adaylığını koyan Serdal Adalı, görüntüye mutlaka Murat Aksu ile giriyor. Bu ikili görüntü bir ‘ekip’ havası yaratacağı gibi ‘esas adam’ sıkıntısı da yartabilir. Daha önce başkanlık için soyunan ama kaybeden Aksu’nun hayali için Adalı’yı bir ‘geçiş aşaması’ olarak gördüğü eleştrileri oluyor ve olacak da... Peki kongre üyeleri kime neden oy verecek? Evet bir çok delege için bunun pek önemi yok. Çünkü “Kim kazanır” sorusuna hemen adayların ‘kemik oy’undan dem vurularak cevap veriliyor. Yine de adaylara vaatlerini sormak lazım ki ileride hesap sorulabilsin. Özellikle de Serdal Adalı’ya. Yargıtay’daki dosyası Damokles’in Kılıcı gibi başında sallanan Adalı’nın Orman’a karşı ‘kişilik’ üzerinden değil somut projeler üzerinden meydan okuması kendisi adına daha olumlu olacaktır. Bu anlamda Adalı, ilk basın toplantısını heba etmiştir. İlk kez kamuoyunun önüne çıktığı bu toplantıda rakibine sataşmak yerine yapacaklarına vurgu yapsaydı iyi bir başlangıç yapmış olurdu. BEŞİKTAŞ SAYISAL BİR DEĞER DEĞİLDİR Adalı, Beşiktaş’ı gazetelerin sporda birinci sayfalara taşımak istediğini söylüyor. Seba’lı altın çağda bile Beşiktaş bunu pek başaramadı ancak, Demirören’li yıllarda defalarca gazetelerin bu mıntıkasını işgal etti. Fakat başarılardan ziyade sezonbaşı ‘transfer bombaları’ ve mali çöküntü haberleriyle. Beşiktaşlı bugün ne çekiyorsa zaten bu ‘birinci sayfa kompleksi’nden çekmedi mi? Beşiktaş, bir gün taraftar sayısı ezeli rakiplerini geçerse zaten o birinci sayfaları parseller. Ne var ki siyah beyazlıların buna hiç ihtiyacı yok. Öyle olsaydı ortalama on yılda bir şampiyonluk gören bu taraftar çoktan vazgeçerdi bu sevdadan. Hasılı, Beşiktaşlılığın tarifini sayısal çoğunluğa dayanan birinci sayfa üzerinden yapanlar hata yapar. ‘3F’ formülünü tedavülden kaldıran Beşiktaşlılığın tarifini yeniden öğrenmek isteyenlerin şu günlerde önce semtten, sonra da Taksim Gezi Parkı’ndan geçmeleri yeterlidir!. BEYAZ: Renk ayrımı yapmadan diğer kulüplerin renkleriyle omuz omuza Gezi’ye çıkan Çarşı. SİYAH: Günlerdir İstanbul’da gaz yiyen taraftarına tek kelime destek çıkmayan yönetim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder